29 Kasım 2012 Perşembe

Tebessümler


Nefis bir rüya, her yer ışıl ışıl 

ya da düşüyor birileri yükseklerden

Göz kapaklarımız aralanıyor.

...

Sonra güne hazırlanış.


Tüm bunlar olurken, o arada -ilk- ne zaman gülümsüyoruz?

Bankta oturan ihtiyar bir dilencinin gülümsemesidir çoğu zaman minnet dolu bir bakış;


Bir çocuğun okul çıkışı annesini ya da babasını gördüğü an yüzündeki heyecandır, tebessümü.

Bir sürpriz karşısında, iyi ki varsın demektir aslında bizim gülümsememiz.

...

Gülmek, bir mevzuya bedenimizin ve zihnimizin tepkisi; bir yana dursun, 

gülümsemek içsel, his ve bakışların hayata akışı gibi gelir çoğu zaman.

Gülümsemek yüzle; gözle,

Gülümsemek, ruhumuzla.

Günlük hayatın koşturmacasında, aynaya ne zaman muzip bir gülümseme bıraktık yüzümüzden? Kimsenin görmediği... 

O kadar can sıkılır bazen. Çıkmaz sokaktır bütün yollar, gülümseyin,
Bitmez bazen tüm işler, boğulur insan, gülümseyin
Beklemekten tükenmiştir ömrünüz, gülümseyin

Çünkü gülümsedikçe, hafifler insan. 
Gülümsedikçe sabır;
Gülümsedikçe, beklenen gelir ya da artık ihtiyaç kalmamıştır (!)

Bir bebeğin hayata ilk masum gülücüğü gibi, bekleyelim kendi gülümsemizi her gün;

Olabildiğince erken...


Kaldırılırken kadehler, der ya hani insan:  - şerefe! ; 

İşte öyle bir şey, uyanırken gülümseyin ve deyin ki:  - hayata ! 





Arkadaşınızın güzel bir bakışı olun,

İçindeki gülümseme, sizin yüzünüzden olsun.


Mutlulukla,



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder